Posts Tagged ‘ iktidar PKK’dır ’

Çözüm ortağı ihanet etti ama…

Cumhurbaşkanı ve hükümet, sanki hainler tarafından efsunlaştırılmışlar gibi,” her ne pahasına olursa olsun elimizi, bedenimizi, canımızı ortaya koyduk, son nefesimize kadar PKK ile kurulacak kardeşliğimiz için mücadele edeceğiz” inat ve ısrarlarını sürdürebilmektedirler.

İnsanda sürükleyici güce sahip öylesine bir benlik, bir inat ve itiraz duygusu vardır ki, bu duygunun tesirine kapılmasından karşısındakinin haklı olduğunu bildiği halde bir türlü kabul etmez ve nefsine mağlup olur. Sadece kendisine mi zarar verir; idaresi altındaki herkese! Ancak inatçı duygusuna karşı koymak suretiyle nefsine hâkim olmak suretiyle gururunu yenebilir ve gerçeği kabullenerek yanlışın ve felaketin doğmasını önleyebilir.

Küfrü, hainliği, zorbalığı ve vicdansızlığı meslek edinmiş görünüşte insan ama ruhen insan olmayan PKK adlı iblisle barış adına çözüm süreci başlatıyor, umutla her şey yolunda gidiyor derken hatta “anaların gözyaşları durdu, dağlar tepeler güvenli hale geldi, şehit cenazelerinden kurtulduk” başarısıyla övünüyorken, öyle yıkıcı bir şamar yiyorsun ki, o şamarın altında sadece kendilerini değil 77 milyonluk milleti ezdirebilen bir düşüncenin sağlıklı değil hastalıklı olduğu tartışılmazdır.

En büyük felaket olan gururunu yenemeyerek, “elimizi, bedenimizi ve canımızı ortaya koyduk, son nefesimize kadar iblisle ortaklığımızı pekiştirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” kararlılığını fütursuzca sürdürebilen, hata ve yanlıştan dönme erdemliğini gösteremeyen bir iktidarın ıslah olabilmesi ve doğru yola gelebilmesi mümkün değildir.

Neden biliyor musunuz?

“Heva ve hevesini tanrı edinen ve Allah’ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hala ibret almayacak mısınız?” Casiye 23

Peygamber ile şeytan, hak ile batıl, doğru ile yanlış, gerçek ile yalanın ortak bir akılda buluşabilmesi her ne kadar imkânsız ise de, benlikleri arşı aşmış nefisler için öyle olasıdır ki, bir günü zararsız, huzur ve güven içinde geçirebilmek için istikbalini hoyratça riske sokabilir hatta bitirebilecek girişimleri başarı olarak süsler.

Düşünün; köklü sorun yaşadığınız bir terör örgütü ile barış adına bir çözüm sürecine giriyorsunuz. Siz, ülkenizin menfaatleri uğruna hem terör örgütünün sözde temsil ettiği vatandaşlarınız hatırına hem de insanlarınıza bir halel gelmemesi adına barış eli uzatıyor ama o, taleplerinden zerre adım geri atmayarak istediklerinin yerine getirilmesi için tehdit ve şantajlarla dayatmada bulunmaya devam ediyor ve yerine getirilmediği takdirde işgale cesaret edip ülkeyi biçiyor. Yani fıtratının gereğini yapıyor! Öyleyse barış ve çözüm süreci nerede kaldı?

Haydi, başta iblis ABD olmak üzere haçlı kuvvetlerine eğiliyorsun da, PKK gibi bir terör örgütü de neyin nesi? Şer koalisyonuna katılarak İslam Devleti’ne savaş açabildin de, PKK ve YPG için perde arkası mücadele vermen neyin nesi?

Arkadaş; terör örgütüne karşı bir teslimiyet yaşandığı o kadar aleni ki, adına barış, çözüm süreci veya ne derseniz deyin, gerçeğin açık perdelerini örtemezsiniz.

Siz konuşuyor, tartışıyor, gürlüyor, böbürleniyor ve nutuklar atıyorsunuz ama PKK yapıyor! Sen düşündüğünü ya da söylediğini eyleme geçiremiyorsun ama PKK söylediğinden daha fazlasını eyleme dönüştürebiliyor ise; iktidar kimdir?

Artık başka söze gerek yoktur!

“Budur cihanda benim en beğendiğim meslek. Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.” Mehmet Akif Ersoy